Aylin Murtezaoğlu, YenidenBiz Gönüllülerinden ve Sosyal Medya Ekip Lideri…
10 yıllık iş hayatına 2013 yılında ara verdi. Farklı bir kariyer arayışındayken yolu YenidenBiz ile kesişti…
2 yıla yakın bir süredir YenidenBiz’in sosyal medya ekibi gönüllülerinden olan Aylin, YenidenBiz’in Aday Geliştirme Programına katılarak ve gönüllü çalışmalar yaparak kazandığı deneyimler sayesinde kurduğu kendi işinde özek sektör şirketlerine, STK’lara ve online itibar yönetimine ihtiyaç duyan profesyonellere dijital iletişim danışmanlığı yapıyor.
2016 yılında İstanbul Maratonu’nda YenidenBiz’in “Sen Koş, Kadınlar İşe Dönsün!” projesi için koşarak daha çok kadının iş hayatına geri dönmesi için bağış toplayan Aylin, bu sene de YenidenBiz için koşacak.
Aylin’le yaptığımız röportaj belki sizi de 12 Kasım’da gerçekleşecek olan İstanbul Maratonu’nda bizimle koşmaya teşvik eder.
YB: Bu ilk maraton deneyiminiz miydi? Maraton bedenen ve ruhen iyi hazırlanma gerektiren bir konu. Sosyal bir amaç uğruna koşmak bu süreçte motive edici katkı sağladı mı? Nasıl hazırlandınız?
Aylin: İstanbul Maratonu benim ilk maratonumdu. Fiziksel olarak bir spor salonunda düzenli spor yaparak hazırlandım. Duygusal hazırlık süreci ise çok daha farklıydı ve kesinlikle fiziksel hazırlık sürecine çok büyük bir katkısı oldu. Öncelikle, üstlendiği misyon açısından bir parçası olmaktan ve gönüllü destek vermekten mutluluk duyduğum YenidenBiz için koşmak, üstelik de bunu büyük bir ekiple yapmak çok heyecan vericiydi. Maraton gününe kadar hep finish çizgisini gözümde hayal ettim. Yarış günü de inanılmaz heyecanlandığımı hatırlıyorum.
YB: Adım adım oluşumu, toplumda sizi en çok rahatsız eden, üzen hatta ortadan kaldırma gücünüz olsa değiştirmeyi isteyeceğiniz sorunu düşünen STK’yı destekleyerek koşmaya yüreklendiriyor. Siz iyilik peşinde hangi sivil toplum örgütünü desteklemeyi seçtiniz? Bu proje/ amaç kapsamında neyin/nelerin değişmesini arzuluyorsunuz?
Aylin: Ben YenidenBiz için koşmayı seçtim. YenidenBiz kariyer yolculuğumda beni hiç hayal etmediğim bir noktaya getirdi. O nedenle YenidenBiz için koşmak ve destek vermek bir bakıma teşekkür etmek gibiydi. Diğer bir taraftan da günümüzde iş hayatına ara veren nitelikli ve tecrübeli kadınların dahi iş gücünün dışında kalmasının, özellikle bu durumu yaşamış birisi olarak, hem çok büyük bir kayı olduğunu hem de birçok açıdan değiştirilmesi gereken bir durum olduğunu düşünüyorum. İş hayatına ara vermek sadece kadınlar için değil birçok profesyonel için çeşitli nedenlerden dolayı bir hak olabilmeli. İster buna annelik deyin ister kendini bulma yolculuğu, isterseniz de kariyer değişikliği… Fark etmez! Ara vermek kadar geri dönmek de bir haktır. Hem ara veren kişinin hem de iş verenin bu konudaki algısını değiştirmek ve iş gücü piyasasını, ara veren kişinin iş hayatına geri dönebilmesine, elverişli hale getirmek gerekir.
YB: Spor yaparak iyilik yapmak sizce mümkün mü? İyilik peşinde koşarak, dünyamızı değiştirip, çoğalabileceğimize inanıyor musunuz?
Aylin: Spor yaparak iyilik yapmanın mümkün olduğunu yardımseverlik koşusuna katılarak öğrendim. İyilik peşinde koşmayacağız da neyin peşinde koşacağız? 🙂
YB: Çocuğunuz var demiştiniz..Her anne- baba çocuğunun gözünde bir kahramandır. Kızınız / oğlunuz maraton katılımınızı nasıl karşıladı? Ona iyilik peşinde koşmayı nasıl anlattınız?
Aylin: Benim oğlum daha çok küçük, muhtemelen hiçbir şey hatırlamıyordur. Ama çok isterdim bir gün onunla beraber koşmayı ve ona kocaman yürekli, iyi kalpli insanların arasında olmanın nasıl bir duygu olduğunu göstermeyi… Annesini değil ama kendisini bir kahraman olarak görmesini ve gerçek kahramanların dünyayı nasıl kurtarabildiğini öğrenmesini isterdim.
YB: Adım adım öncesi ve sonrasındaki Aylin Murtezaoğlu arasında olan farkları paylaşabilir misiniz?
Aylin: Finiş çizgisine doğru giderken ilk defa, başardığım bir şeyden dolayı kendimle gurur duyduğumu hissettim. Bu koşudan önce, toplumsal sorunlar için bireysel olarak bir çaba içerisinde olmanın sonucu değiştiremeyeceğini düşünürdüm. Oysa ki bu koşu sayesinde bireysel çabaların da işe yarayabileceğini gördüm. Ayrıca etrafımdaki bir kişinin bile fikrini değiştirebildiysem ve bu konuda farkındalık yaratabildiysem ne mutlu bana…
YB: Bağış toplamak da en az koşmak kadar zorlayıcı olabilir sanırım, bu süreci nasıl kotardınız?
Aylin: Bağış toplamak kesinlikle çok alışık olmadığım bir durumdu. İnsanların beni yanlış anlayacağından ve sanki topladığım paralar benim cebime girecekmiş gibi düşünceye kapılacaklarından korktum. Ama boşuna korkmuşum. Hiç tahmin etmediğim kişilerden bağış topladım. Ayrıca bana ve sistemin şeffaflığına güvendikleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
YB: Her maratonda hayatında ilk defa böylesi bir deneyimi yaşayacak heyecanlı kişiler oluyor. Bu arkadaşlara kendi deneyimlerinizden aktaracağınız önerilerinizi aktarabilir misiniz?
Aylin: Tabii ben maraton değil ama 10K koştum ki benim için büyük bir başarıydı. Ama şu kadarını söyleyebilirim, finiş çizgisini gördüğünüzde hissettiğiniz “bir şeyi başarmış olma” duygusu tarif edilemez. Bunun dışında dünyanın tek kıtalararası koşusuna katılmak insanın hayatında en azından bir kez yapması gereken bir şey. Çünkü manzara muhteşem! 😉