Vodafone 38. İstanbul Maratonu’nda YenidenBiz ile birlikte daha çok kadının iş hayatına dönmesi için koşan gönüllü koşucularımız ile yaptığımız röportajlar serisine, destekçi gönüllülerimizden Arzu Yılmabaşar ile devam ediyoruz.
24 yıllık iş hayatı tecrübesine İnsan Kaynakları alanı ağırlıklı olmak üzere bir dönem ticaret ile uğraşarak kadın girişimciliği de ekleyen Arzu’nun, YenidenBiz ile yolları 2 yıl önce kesişti. Derneğimizde aday mülakatları gerçekleştirmenin yanı sıra maraton kampanyamızın da gönüllü koordinatörlüğünü yürüten ve iyilik peşinde koşma macerası YenidenBiz ile tanışmasıyla başlayan Arzu, bu sene de YenidenBiz ekibi ile birlikte koşacak. Arzu’nun maraton için mottosu ise; “Farkındalık bir yük ve dönüşü olmayan bir yol olsa da; mutlu olmak için verilen emek, çalışmak ve üretmek kadar güzel ve anlamlı kılar insanı!”.
YB: Bu ilk maraton deneyiminiz miydi? Maraton bedenen ve ruhen iyi hazırlanma gerektiren bir konu. Sosyal bir amaç uğruna koşmak bu süreçte motive edici katkı sağladı mı? Nasıl hazırlandınız?
Arzu: Evet benim 2016 38.İstanbul Maratonu ilk deneyimimdi. YenidenBiz derneği ile tanışmam ile maraton ve iyilik peşinde koş kavramı aynı anda hayatıma girdi, daha önce bu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımı düşündüm, benim için maraton yalnızca spor amaçlı idi, sonradan anladım bu vesile ile bağış toplandığını, o kadar heyecan duydum ki aslında tek motivasyonum sosyal bir amaç için koşmaktı, sonrasında da koşmanın ne kadar muazzam bir kimliği varmış tüm spor dalları arasında, onu gördüm. Nasıl hazırlandığıma gelince, adım adım ile antrenmanlara katıldım ve ayrıca boş zamanlarımda her yere yürüyerek gitmeye başladım, böylece her geçen gün daha çok hız kazandım.
YB: Adım Adım oluşumu, toplumda sizi en çok rahatsız eden, üzen hatta ortadan kaldırma gücünüz olsa değiştirmeyi isteyeceğiniz sorunu düşünen STK’yı destekleyerek koşmaya yüreklendiriyor. Siz iyilik peşinde hangi sivil toplum örgütünü desteklemeyi seçtiniz? Bu proje/ amaç kapsamında neyin/nelerin değişmesini arzuluyorsunuz?
Arzu: YenidenBiz için koşuyorum, çeşitli sebeplerden dolayı iş hayatına ara vermiş kadınların tekrar ekonomiye katılmasını istediğim için, bunu gerçekleştirirken de öncesinde eğitim almalarını ve ara verdikleri dönemde unuttukları veya bilmedikleri konularda da eğitim almaları yönündeki çalışmalarımıza destek olmak için iyilik peşinde koşmayı arzuladı.
YB: Spor yaparak iyilik yapmak sizce mümkün mü? İyilik peşinde koşarak, dünyamızı değiştirip, çoğalabileceğimize inanıyor musunuz?
Arzu: Aslında burada koşmak,metafor gibi bir şey, ortada çözümlenmesini istediğiniz bir şey var, koşarak başka bir şekilde ifade ediyorsunuz. O kadar güçlü bir anlam katıyor ki, insanın bam teline öylesine güçlü bir şekilde dokunuyor ki, iyilik peşinde koşarak değişime inanmamak mümkün değil.
YB:Bu soruyu çocuğunuz varsa yanıtlamanızı rica ederiz.Her anne- baba çocuğunun gözünde bir kahramandır. Kızınız / oğlunuz maraton katılımınızı nasıl karşıladı? Ona iyilik peşinde koşmayı nasıl anlattınız?
Arzu: Benim hayatıma girmesi ile oğlum da bu konu hakkında sorular sormaya başladı, şu anda tam ne anlama gelmediğini bilemese de sosyal sorumluluk projelerinin içinde olan anne – babaların çocuklarının ileriki yaşlarına ışık tutacak rol model olduklarına inancım tam. Bu yüzden oğlum da çevresine duyarlı, toplumu ilgilendiren konularda duyarlı bir birey olacak ve belki de oda bir şeyleri değiştirmek için çalışacak.
YB: Adım Adım öncesi ve sonrasındaki Arzu Yılmabaşar arasında olan farkları paylaşabilir misiniz?
Arzu: Öncelikle STK kavramı YenidenBizile hayatıma girdi öncesinde kadın ve kadına dair her konu üzerinde çok fazla okuyor ve elimden geldiğince de destek olmaya çalışıyor idim. Mesleki olarak da İK sektöründe çalışıyor olmam dolayısı ile YenidenBiz derneğinin yaptıkları dikkatimi çekti. İşte bu sırada Adım Adım ile tanıştım ve sanki hayatım tek kat üzerine inşa edilmiş bir ev iken bir anda başka bir kat çıktı ve oradan uzanan pencere hayatımı değiştirdi, Adım Adım sayesinde tanıştığım STK’lar her geçen gün beni başka dünyalara sürükledi, her amaç birbirinden değerli idi ve şimdi geriye dönüp baktığımda öncesi ve sonrası siyah ve beyaz gibi farklı.
YB: Bağış toplamak da en az koşmak kadar zorlayıcı olabilir sanırım, bu süreci nasıl kotardınız?
Arzu: Koşmak çok zor değil ama bağış toplamanın zorlayıcı tarafı var tabi ama bence güzel olanda bu sanırım, çünkü hem bir misyon edinmiş oluyorsunuz tabi ki zor olacak! Hem de para işin içine girdiğinde konu hassaslaşıyor, onunda iyi tarafı aslında küçük katkıların nasıl büyük bir kar topu olduğunu gösteriyorsunuz, zamanla bağışçılar koşuculara dönüşüyor veya bağışçı bunu hayatına katıyor ve iyi hissediyor buna da siz sebep oluyorsunuz.
YB: Her maratonda hayatında ilk defa böylesi bir deneyimi yaşayacak heyecanlı kişiler oluyor. Bu arkadaşlara kendi deneyimlerinizden aktaracağınız önerilerinizi aktarabilir misiniz?
Arzu: Bir kere önce şunu söylemeliyim iyilik peşinde koşmak bulaşıcı bir şey, geçen sene ailemden tek ben koştum bu sene iki kişi daha eklendi. Maraton bitince seneye yapacaklarınızı kafadan geçirmeye başlıyorsunuz. Tavsiyem şu olur antrenmanları bırakmasınlar ve mümkün ise Adım Adım antrenmanlarına katılarak yapsınlar. Kampanya dönemleri aslında oldukça yoğun dönemler bağış toplamak da bir proje, iyi yönetilirse ve gerekli özeni gösterirlerse çok daha verimli geçiyor. Adım adımın elinde geçmiş senelere dair çok değerli veriler mevcut ve bu verileri internet sitelerinde paylaşıyorlar, incelemek çok faydalı oluyor.